“send a postcard and receive a postcard back from a random person somewhere in the world!”
Yaklaşık üç ay önce Postcrossing adında bir uygulama ile bir arkadaşım aracılığıyla tanıştım. Önceleri 'amaannn üşengeç insanım ben !!'' derken bir baktım ki bağımlısı olmuşum :)
Şimdi site şöyle işliyor; önce üye oluyorsun, adresini ülkeni vs. yazdıktan sonra kendini tanıtan bir profil hazırlıyorsun. Daha sonra beş tane kart gönderme hakkın oluyor. Yani sana dünyanın herhangi bir yerinden tanımadığın, görmediğin, bilmediğin insanların adresleri açılıyor. Böylelikle kart gönderebiliyorsun. Kart gönderdikten ve bu kartının ID'si girildikten (yani gönderdiğin kişiye ulaştıktan) sonra sen de kart almaya başlıyorsun.
Kart gönderme ve kart alma işi gerçekten mutluluk verici. Artık her şeyi elektronik olarak yaptığımız bir çağda kart olgusunun yaşatılıyor oluşu muhteşem bir duygu.
Üç gün önce ilk kartlarımı alan ben; neler hissettiğimi anlatamam. O cicili bicili pulları görmek, hiç bilmediğin bir el yazısına bakıyor olmak şahane.
İlk kartlarım Almanya ve Belarus'tan geldi.Çok istedim Japonya olsun ama :)
Bu Belarus'tan gelen kartım ve pullarım. Kart 1991 yılındanmış. Çok sevimli.
Bu da Almanya'dan gelen kartım ve pulum Volkswagen Beetle sevgimi belirtmem üzere gelmiş. Harika ötesi.
İyi ki de biricik arkadaşım söylemiş de üye olmuşum ben. :)
Son olarak; Happy Postcrossing!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder